I am not Alone

13 Ocak 2011 Perşembe

iamsicksonotitle


 

Kaç gündür yazmaya çalışıyorum buraya, olmuyor. Yazının ortasında bir öksürük krizi, hoop dikkatim dağıldı. Koptu yazı, sonra yazarım.

Yani, evet hastayım. Öyle şık bir hastalığımda yok. Bildiğin grip olmuşum. Olan giremediğim iki finalime oldu. Ha gerçi make-up almama izin verdiler ama sözlü olacakmış onlarda. 0'dan iyidir diyerek kendimi kandıracağım şu an çaktırmayın.

Kaç gündür köh köh köh, ciğerlerimi söküp mikroplara hediye edesim var tamamen. Gerçi bence işe yaramaz hale geldiler ama.

Hasta olduğumu duyan herkes, hele en büyük sıkıntımın da öksürük olduğunu duyunca, başlıyorlar kocakarı ilaç önerilerine. Viskiden, zencefile, tarçına, bala, bla bla bla... Hatta birisi, kendimi hocaya okutmamı bile önerdi. Bir arkadaşım ise hastalığımı başkalarına geçirerek iyileşebileceğimi düşünüyormuş. Önerisi, bir gece dışarı çıkıp herkese french vermem yönündeydi. Eğer ateş tarafından ele geçirilmiş olmasaydım deneyebilirdim.

Hayır, zaten hasta olmaktan nefret ediyorum. Tamam, kim sever ki zaten de? Ben ayrı bir nefret ediyorum. Bir de herkes başıma doktor kesilince iyice deliriyorum. Tabii, doktorculuk oynamaya başlamadan önce hepsi anne rolünü üstleniyorlar: Ben sana demedim mi, o kadar açık giyinme diye?

Ha sanki onlar hiç hasta olmadılar.

Nefret etmemin sebebine gelirsek, neredeyse aynalarla sevişecek durumda olan ben hasta olunca aynadan kaçar hale geliyorum. Öncelikle cildim bozuluyor. Saçım bütün gün yatmaktan normalde olduğundan daha garip bir halde, güzel parfümlerim yerine ilaç kokuyorum. En azından güzel pijamalarımı giymek istesem, o güzel olanlar asla sıcak tutmuyorlar. Anladınız sanırım resmi yaklaşık olarak.

Ne güzel ağlamayı bilirim, ne de güzel hasta olmayı. Hani bazı insanlar grip olduklarında falan, huzurlu bir şekilde yatarlar yataklarında. Ciltleri bembeyaz olmuştur ama yanaklarında ateşten dolayı biraz kırmızılık. Yok ben de öyle şeyler. Gözlerim tavşan gözleri gibi, dudaklarım kupkuru falan. O nedenle asla sevgilim gelse de çorba yapsın tarzı kızlardan olamadım.

Bütün seneyi sağ salim atlatıp final döneminde hastalanan diğer bütün bünyelere sevgilerimi yolluyorum buradan.

Son bir şey, şu ilaçların tadını hala katlanılabilir yapamadılar ya... Boğazımı rahatlatsın diye verilen boğaz spreyinden sonra iki saat o tat gitsin diye öksürüyorum. Bir de, o kadar çok ilaç kullanıyorum ki, bence yemek yemesem de olur. 7 ilaç ne lan! Günde bir tane de değil bunlar...

PS: Sonuncu fotoğraf aslında bir fotoğraf değil. Yeni bir akım başlamış scannography ( ya da scanography) diye. İnsanlar tarayıcıyı kullanarak resim (fotoğraf desem değil, resim desem değil) elde ediyorlarmış. Bunu da denemem lazım bir ara. 


PS2: Geçen ateşim çıktığında, içimden bu şarkıyı söylüyordum da... 

1 yorum:

  1. geçmiş olsun... bian önce iyileşmen dileğimle :D

    YanıtlaSil

Fazla gelmeyin üstüme olur mu?

Gitmeden bunlara da bir bak