I am not Alone

19 Ağustos 2010 Perşembe

Alışverişkolik

Eveeet, hala kızılım, kırmızıyım. Gerçi saçlarım kırmızı olmasa bile ben hala Kırmızışın olacağım orası ayrı konu. Yine boyatamadım saçımı. Gittim fön çektirdim anca bu nemli havada ne b*kuma yaradıysa artık.

Tehlikeli zamanlar bir değişiklik yapmak isteyip de yapamadığım zamanlar. Saçma sapan şeyler oluyor genelde benden kaynaklanan.

Bu sefer sağ olsun annecik sayesinde kriz engellendi. Alışveriş~!


Seviyorum alışverişi. Benim için önemli bir aktivite. Mağazaları, onların o düzenli havalarını seviyorum. Satış elemanlarının düzgün davranışlarını seviyorum. Anlayacağınız gibi pek pazar insanı değilim. Alışveriş
merkezlerini severim. Öyle alışverişe salaş kıyafetlerle çıkmam, düzgün giyinirim.

Kaliteli hizmet beklerim mesela. Öyle kıl bir müşteri değilimdir ama yavşak satış elemanına da gelemem.

10 saat düşünmem mesela bir ürün üzerinde, beğenirim ve alırım. Fiyatı beni aşan şeylere zaten bakmam, içimde kalsın, üzüleyim istemem. Eğer eve gittiğimde bir ürün takılmış ise aklıma gider ve alırım sonra onu.

İndirimleri severim ama indirimde diye saçma sapan şeyler almam pek. Ama bulunsun diye aldığım şeyler vardır. İndirimi severim ama indirim yüzünden pazara dönüşen mağazaları sevmem.

Tek başıma çıkmak isterim alışverişe. Daha bulamadım iyi bir alışveriş arkadaşı kendime. Ama başkasına yardım etmeyi severim.

"Bana göre bir şey yok." lafına inanmam. Yeterince bakmamışsındır. Ayrıca askıda güzel duran şey üstünde de güzel duracak diye bir kanun yok ve bazı şeyler askıda çapulcu kıyafeti gibi dururken, üstünde mükemmel durabilir.

Alışveriş yaptığım yerlerde sülalesiyle birlikte gelen Arap'ları sevmem. Çocukları da sevmem ayak altında koşuşturan.

Alışverişten sonra güzel bir şey içip bir dilim pasta yemeyi severim. Ardından bir sigara.

Eve gelip aldıklarımı tek tek poşetten çıkarıp bakmayı severim yeniden. Sonra tek tek etiketlerini sökmek isterim. Sonra plan yaparım en yakın zamanda nasıl giyerim diye.

Güzel poşetleri, kutuları severim.

Şu an evde dolabıma sığamayacak kadar çok kıyafetim var. Hepsini seviyorum ve hiçbirinden vazgeçemiyorum. Bir gün evimin bir odasını kıyafetlerime ayırmak isterim. Zaten iki oda yeter
bana. Yatak odası ve süslenme odası.

Ve evet ben bir alışverişkoliğim.

PS: Aaaa 50 kişi olmuşuz neredeyse :) Hoşgeldiniz~!

12 yorum:

  1. "Alışveriş kolik" yerine "Alışverişperest" desek daha uygun düşebilir.

    YanıtlaSil
  2. Hayır kelime alışverişkolik olmalı. Bağımlılık anlamında olduğu için özellikle kolik olmalı.

    Eğer hala şüphelerin varsa "Bir Alışverişkoliğin İtirafları" adlı filme göz at.

    YanıtlaSil
  3. Alkol_ik
    Atlet_ik
    Sinerji_ik

    bu kelimeler latince kökenli yabancı kelimeler. Alışveriş türkçe bir kelime. Bizde ya alışveriş bağımlısı, yada alışveriş düşkünü diyebiliriz. Yoksa herşeyin sonuna kolik takısı getiremeyiz. Çaykolik, sigarakolik, limonatakolik denmiyeceği gibi alışverişkolik denmemelidir.

    "Bir Alışverişkoliğin İtirafları" bizde böyle bir başlık konmuşsa bu filme yanlış konmuştur demeliyiz. Dilbilimciler buna çok kızarlar.

    YanıtlaSil
  4. Saçma.

    ordaki ek -ik değil bir kere.

    Alcoholic, workaholic gibi kelimelerde olduğu gibi holic ekinin türkçeye uyarlanmış hali. Alkolik, işkolik gibi.

    Uydurma olabilir ama anlamı veriyor ve iş görüyor. Özellikle kulağa hoş gelen yerlerde. :/

    Dil bilimciler, dilde her türlü esnetmeye karşılar genelde ama ben ne dil bilimciyim ne de öz Türkçe savunucusuyum. Üstüne üstlük Türkçenin yetersiz bir dil olduğunu da düşünüyorum.

    Alışveriş bağımlısı yerine filmde alışverişkolik kelimesinin kullanılması ise tamamen bir pazarlama olayı. Ve kesinlikle başarılı olmuş bir strateji.

    YanıtlaSil
  5. Benim ne demek istediğim anlaşılmıştır. "lışveriş bağımlısı yerine filmde alışverişkolik kelimesinin kullanılması ise tamamen bir pazarlama olayı. Ve kesinlikle başarılı olmuş bir strateji." çıkarımına katılıyorum. Ne yazık ki arapça fransızca ve diğer dillerden gelen kelimelere türkçe takı kullanılıyor. Doğru mu bu derseniz katılmam mümkün değil tabi.. "Alışveriş manyağı" yada "alışveriş delisi" şeklinde kullananları da rastlamışızdır.

    "Alcoholic" kelimesinin kökeni "Alcohol" olduğunu bilmeliyiz.

    YanıtlaSil
  6. Alcohol-holic olamayacağı için alcoholic olmuş o. bilip bilmeden konuşma.

    Özellikle tek bir kelimeden hiç gitme.

    Workaholic, sugarholic, danceaholic gibi bir sürü kelime daha var ingilizce de. Kökenlerinin de work, suar, dance olduğuna da oldukça eminim.

    Her neyse dediğim gibi öz Türkçe savunucusu değilim, savunanları da sevmem. Düzgün türkçe kullanmaya çalışıyorum genel olarak ama bunu bir zorunluluktan yapmıyorum.

    Kelime alışverişkolik. Alışveriş manyağı ya da delisi anlamı karşılamıyor, yetersiz kalıyor.

    And for fuck's sake, that's enough. Why bother to read if you are only gonna complain? Just click the little x on your browser and that is it.

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Profösör Amca,
    Öncelikle seni tebrik ediyorum; kendine çok iyi bi rumuz seçmişsin (nick yazmıyorum,ya da takma ad,malum kıl oluyomşun öyle şeylere).Çünkü birçok profösörlerin "iddia ettiklerinin aksine bi halt bilmeden,anlamadan dinlemeden ahkam kestikleri" tezimizi doğruladın...so,and the oscar goes toooo profösör!
    ayrıca en başta demişsin ya alışverişperest desek daha doğru olur diye...Sevgili prof um bu ne perhiiiz,bu ne lahana turşusu
    ? altına da kndin yazmışın sigarakolik çaykolik vs. yazamayız getiremeyiz diye.pereset getirebiliyomuyuz sence? çaypereset? sigara perest? senin imagination biraz "hayalpereset"e gitmiş ama gelememiş;ama olmaz!
    Bi de burda esas odak noktası yazının içeriği olmalıydı.Hani başlığına yorum yaparken yazıya da bi şey deseydin bizde"sadece başlığı okumuş heralde" imajını uyandırmazdın boşuna.Özün önceliği kavramına istineden bunları söylüyorum.
    Bu ara bütün profösörlere ve profösör gibi davrananlara uyuz oluyorum ve yalnız değilim...bilgilerinize

    YanıtlaSil
  8. Önyargılı değilim tabi ki, sizlerin de yazılarınızdan istifade ediyoruz. Tabiki karşılıklı hoşgörüyle..

    YanıtlaSil
  9. İyi niyet ve samimiyetle söyliyeyim ki niyetimi biliyorsunuzdur. Yoksa rahatsız vermek için değildi yazdıklarım. Belki de acemicilik diyebiliriz buna. Yine de teşekkür ederim cevaplarınız için..

    YanıtlaSil
  10. bi şey değil her zaman gerektiğinde cevap veririz de,bende şimdi bir izlenim oluştu afedersin,ben öyle içimde tutamam da pat diye söylerim:
    sen bu hatuna hafiften meyillimisin nedir?

    YanıtlaSil
  11. Öyle olsaydı niye tartışma içine gireyim. Gerektiğinde insanlar antipatik olabiliyor.

    YanıtlaSil
  12. @profösör
    Bir daha yorum yapmazsan sevinirim açıkcası. Blogum benim için barışçıl bir yer ve açıkcası kirlettiğini düşünüyorum burayı. Lütfen beni yorumları onaylama sistemine çevirmek zorunda bırakma.

    İyi geceler.

    YanıtlaSil

Fazla gelmeyin üstüme olur mu?

Gitmeden bunlara da bir bak