Sanmayın başlık, kitapları sevmediğimden. Sadece üşengeçlik sorunum var.
Aslında planlarıma göre cumartesi günü gitmem gerekiyordu. Ama ilk plan değişince, sonradan yaptığım planı da, cumartesi günü aniden tembellik hissederek iptal ettim. Sonra pazar oldu. Sabah erken de uyanınca, bir gaz oldum. Haydi Tüyap'a! Anneciğe sordum o da hemen hazırlanmaya başlayınca, attık kendimizi yollara.
Tam metronun orada karar verme aşaması, Taksim'den Tüyap otobüsü mü yoksa metrobüs mü? Şansıma metrobüsü seçtik. Yoksa bomba saatlerinde Taksim metrosundan çıkıyor olacaktık. Her neyse sırtımda boş çantam, kulağımda kulaklık, elimde telefon, ve ayağımda topuklular. Ne alaka lan?! Bak açıklayayım, o kadar kadınım ki, rahatlıktan önce güzel gözükmeyi düşünüyorum. Hem yeni hevesim topuklu ayakkabılar. O nedenle giydim Oxford'ları, düştüm yollara. Nasılsa gayet rahat, canım acımadan yürüyebiliyorum.
Bu arada ilk defa bindim metrobüse. Evet, bu kadar da sosyetiğim. Sanırım pazar günü diye, pek bir boştu. Ama inanılmaz hızlı bir şekilde kendimizi Avcılar'da bulduk. Avcılar'dan fuar alanına gitmekle, Zincirlikuyu'dan Avcılar'a gitmek süre olarak aynıydı desem?
Sonra fuar alanı! Bu arada yolda ne kadar Outlet AVM vardı be! Hepsini not ettim beynime. Her neyse bir sigara molası sonra içeriye giriş. Üstüme doğru gelen kameradan kaçıverdim güzel bir hamleyle. Facebook çıktığından beri korkar oldum kamera ile konuşmaktan. Rezil olmak var bilmem-kaç-milyon insana.
Salon 2! Yorulmamış, taze fuar insanı modu ya. Her şeye bak sonra alırım diye uzaklaş. 3 alana 1 bedava. Tanesi 5 TL. 25% indirimler... Fazla renk. Aha yolumu şaşırdım. Tam salon 2 bitecekken: Alice Harikalar Diyarında kitabı!
İçime doğdu bir önceki yazıdan sonra. Hiç düşünmeden al derken, Aha Margaret Weis. Hmm neredeyim ben? Laika! Şimdi durum şu: Fantastik kitaplar var. Fantastik kitap almam lazım. Adam satmaya istekli-ben almaya. Ama kitap yok. Okudum, okudum, 6 kez okudum, Arrgh nefret ederim, sıkıcı, geç, geç, okudum, okudum. Çocuğun tipi iyiydi de, hadi sözüne güvendim aldım bir iki tane daha kitap. Ama beni sevmediğim çizgi romanlara başlatmak istediler, cıks dedim prensiplerim var benim. Mangaların üstüne gül koklamam. Bu sefer manga önerdiler. Diyalog daha komik oldu: Okudum, 3 defa okudum, çevirdim, okudum, edit'ledim, okudum, Arrgh neden Türkçe bu? (Türkçe'ye kastım olduğundan değil, sadece Türkçe'ye çevirirken sağdan-sola okunan mangalar soldan-sağa okunur hale getiriliyor, ona kıl oluyorum.) Öyle karşılıklı gülüştük, muhabbet ettik bir süre ve kaçtım ben sonra, daha çok yer var nasılsa.
2. Salondayız hala. Tam köşede çizgi romancı. Aha eski X-Men'ler. Tek sevdiğim ve uzun zamandır okumaya niyet ettiğim çizgi romanlar.
-Ne kadar tanesi?
-1TL.
-Cilt ne kadar?
-5TL.
- Ver bakayım sen bütün ciltleri oradan.
Hmm biraz fazla oldu gibi ama neyse, yola devam. Daha 3. sezon var oralarda bir yerlerde. Ama önce yemek.
Fazla kalabalık, Az yer, Yavaş hizmet, Ve teyze ruhlu insanlar: Yemek alanı. Daha fazla kelime tüketmeye gerek yok sanırım.
Sırada 3. Salon. Aslında cumartesi gitmek istememin sebebi sevgili Twitter ünlümüz samihazinses idi ancak tembelliğim nedeniyle yalan oldu. Tam önünden geçerken yine bir kalabalık. Kim var: PuCCa. Kabine koymuşlar hatunu. İmzalıyor yüzü gözükmeden. Şeytan diyor koy fotoğraf makinesini çek resmini. Blog yazmaya devam etse merakıma yenik düşüp yapardım da, şimdi köşe yazarı olup çıktı başımıza, ilgi alanı dışında kaldı. (Köşe yazarlarını okumadığımdan değil de, sadece çok sınırlı bir köşe yazarı zevkim vardır.)
Devam et yola. Pegasus ve Metis. Sevinç nidaları! Pegasus'a dal. Zaman Çarkı'nın kitabı ne zaman çıkacak? Pooof nasıl ertelenmiş yaaa! Sonra elden ne gelir dedik ve diğer kitaplara bakıverdim. Satan çocukla beraber. Benimkitaplar hakkındaki bilgim ondan daha fazla olunca bana satması biraz zor oldu ama işte bir orta yol bulduk. (Bknz. Almaya Hevesli Müşteri) Ayy sonra kafamı bir çevirdim yanımda tonton bir nine. Gedik Savaşları serisi ile ilgileniyor. Kadın sadece bir kitap alacakken olaya müdahalem sonucu, 9 tane Gedik Savaşları Serisinden, 2 tane'de Zaman Çarkı serisinden aldı. Okumanın yaşı yok! Teyzeye sevgilerimi göndererek ayrıldım oradan.
Sonrası: Biraz daha dolan, biraz daha al. Biraz daha dolan. Aha sahaflar! Hmm bakalım bir içeri. Gözlerim kalp-kalp oldular resmen. Servet-i Fünun gazetesi var ortalıkta ya. Fiyatını sormaya bile çekindim.
Daha fazla bakmaya ayaklarımdan isyan çığlıkları yükselince, otobüs, metrobüs, minibüs ile eve dönüverdim.
Banyomu yaptım, yazımı yazıyorum unutmadan ve kelimeler kaçmadan. Sonra taaaa Tuzla'ya gideceğim. İstanbul turu baştan sona?
Şimdi geldik kısa kısa notlar yazının akışı içine sığdıramadığım:
-Ya Tüyap iyi güzel de, çok karışık bir düzen var içeride. Ne olurdu şöyle bütün çocuk kitaplarını bir araya toplasaydınız? Hem çocuklara çarpıp durmazdık hem de okul grupları koridorları fazla meşgul etmemiş olurdu.
-Yaa ne kadar çok dini yayın var ortada? Aynı şeyi yazıyorsunuz sonuçta. Birleşip tek bir yer açsanıza?
- Sakallı amcanın teki tipime bakıp "Tövbe tövbe" dedi yine. Ne terslik var bende?
- Mantıklı düşünün, O göt kadar yemek yeri kime yetecek?
-Green Peace ve UNICEF'ci insanlar: Korkutuyorsunuz beni artık!
- Fuar alanını terk eden her 3 kişiden 1inde Uykusuz posteri vardı. Hatta bazılarında sadece o vardı.
- Ali Nesin'den fırça yedim.
- Sanat kitaplarıyla ilgileniyor olmam, sanat ile ilgili bir şey okuduğum anlamına gelmiyor. Lütfen ekonomi deyince hayal kırıklığına uğramayınız. Genel Kültür diye bir kavram var.
- Ya bir de, hani kitap okumayan millettik, o kadar insan nereden çıktı peki?
Hmm sanırım yeter bu kadar. Any Question?
PS: Biri gelsin yardım etsin şu eşyalarımı yerleştirmeye! Göçebe hayatı zor iş!
PS2: Yazı biraz(!) uzun olmuş. Yazının sonuna kadar gelebilen sevgili okur, seni seviyorum!
Belki de Pucca değildir ;) Çirkin ya o yüzden aslında ;)
YanıtlaSilHaha bilemedim :D Zaten resmini falan görmeyen bir ben kaldım gibi geliyor artık :) Gerçi ilgi alanım dışına çıktı kendisi, blog'unu boşlamaya başlayınca :)Çokta umrundaydı sanki ama neyse...
YanıtlaSilözet geç la..
YanıtlaSilÜşenmeyip Tüyap'a gittim?
YanıtlaSil