I am not Alone

20 Aralık 2010 Pazartesi

Akbaba Olmasın!

Yaaa şimdi sırf bir kaç günü anlattığım bir kaç yazı gelecek. Aslında ben bir tane de toparlardım ama insanlar yazının uzun olmasını sevmiyorlar.  Şimdi gelelim fasulyenin faydalarına.

Cuma akşamı sevgili arkadaşların konseri vardı İndigo'da. Berry'i de alıp gittim. Konser iyiydi ya genel olarak, eğlendik işte gerçi ben pek dinleyemedim ama... Tek düşeceğim dipnot, yaa İndigo'da bir barmen var 'curve'ü 10 üzerinden 8 (5 oldu Ci.), konuştukça daha da yükseliyor hatta. Modelmiş. Süper dövmeleri var. Yakışıklı üstüne şirin. Ses tonu mükemmel. Ukala ve burnu kalkık. Özetle yakışıklı piç. Aşık olma radarlarım açıldı resmen.

Her neyse konser bitti, biz eğlencenin başında ne yapalım diye düşüne kaldık. Ama daha biz dans edecektik yaaa diye hoplaya zıplaya soluğu Araf'ta aldık. Sanırım hala geçen senelerin hatrına gidiyoruz oraya da artık. Müzikleri iyice bok gibi olmadı mı? Arapça rap ile Almanca garip şarkıların ne işi var Balkan müziklerinin arasında?

Müziği de sallamadık, eğlenmeye programlıyız ya. Ama bir tuhaflık var. Herkesin gözü üzerimizde sanki. Üstüme bakıyorum, yok abi oram buram açık değil. Berry desen o da gayet kapalı. Ama işte bir gariplik var. Sallamadık falan en başta. 1 şarkı... 2 şarkı... Yanımızdaki tip, bir çifte 3. tekerlek olmuş o nedenle Berry'i tavlamaya çalışıyor, çevirisi ellemeye çalışıyor olacak. Çaprazda garip bir adam garip garip hareketler yapıyor. Dans demiyoruz biz ona. Ama en sıkıntısı o değil. Biraz ileride bir adam, Nuri Alço edasıyla sallana sallana geliyor elinde birası. Biz kaçıyoruz o kös kös gidiyor. 1 değil, 2 değil, 3 değil. En sonunda biz de, hani biz bizeyiz sana yer yok dansı yaptık. Adamın fantazi radarları açıldı bu sefer. Sonra bir baktım adam ve arkadaşı bizim taklidimizi yapıyorlar. He tamam, dedik, küstü bize bu gelmez bir daha. Cık. Yine gelmeye çalıştı. Eee yeter lan diyerekten kaçıverdik en sonunda. Ya adamın gelme çabalarına değil de, asıl ondan kaçmaya çalışırken kesiştiğim insanın gözden kaybolmasına üzüldüm. Ha bir de bu adamın yanında takım elbiseli bir tip vardı, pusuda bekliyordu. Adam avlayacak bizi, takım elbiseli de leşimize dalacak. Pis akbabalar.

Yolda, gecenin analizini yapmaya başladık. Neden bu tuhaflık? Çünkü sadece iki kızdık. Ne kalabalık bir gruptuk, ne de yanımızda çiftliğin horozu rolünü yapacak bir erkek vardı. Hmm. Bu çıkarım ile iştebak ne kadar ataerkil bir toplum yapımız var , bıt, bıt, bıt diye konuşabilirdim ama sanırım sadece bundan sonra "beyim" olmadan dışarı çıkmayacağım.

1 yorum:

  1. :) ataerkil danalar yaaa, ya fantezilerine malzemeyiz ya hayvanlıklarına maşa.
    dans ettikten sonra bi de pişmanlık duyuyorum ben ya adamın fantezilerini süsledim diye yok hayır o dana neden böyle bi lükse sahip olsun ki dimi ama:)

    YanıtlaSil

Fazla gelmeyin üstüme olur mu?

Gitmeden bunlara da bir bak