I am not Alone

25 Nisan 2010 Pazar

Family Portrait~!

bir aslan miyav dedi
minik fare kükredi
fareden korktu kedi
kedi pırr... uçuverd
.....
Blog'u alma amacım ile şimdiki kullanma amacım o kadar farklı ki. Keşke hep ilk bir kaç yazı gibi devam edebilseydi. Ama sevgili yazma isteğim, ancak ve ancak sinirli ya da üzgün olduğum anlarda geliyor anlaşılan.

Bu aslından hayatımın bir dönemine ve iki insana veda mektubum gibi bir yazı olacak. Keşke başka türlü sonuçlansaydı olaylar.

Sevgili Daddy'im, zaten yavaş yavaş kopup gittin hayatımdan. Öyle farkettirmeden çektin kendini geriye. Ben farketseydim keşke durumun ne kadar ciddi olduğunu da, daha önceden bir önlem alabilseydim, en azından olayları sindirebilecek zamanım olurdu. Keşke çaba gösterseydin birazcık daha... Kızın olarak değmez miydim uğraşmaya? Olayların şu anki durumu yeterince cevap oldu sanırım. Ama keşke, bir kez olsun olayları akışına bırakmayıp bir şeyler yapsan sevgili Daddy'im... Bu da son Daddy deyişlerim olsun sana...

Daddy varsa bir de Mommy vardır elbette. Kocaman mutlu bir aileydik bir zamanlar. Çok eskide değil aslında, ama çok yıprandık, çok antik geliyor mutlu olduğumuz zamanlar. Sana kızgınım Mommy, hep haklı çıkarmaya çalıştım seni, hep en çok seni sevdim, hep en önce seni düşündüm. Beni sürekli hayal kırıklığına uğrattığın için kızgınım sana Mommy. Daddy'i aldığın için benden, kırgınım sana. Beni yalnız bıraktığın için üzgünüm. Ben seni çok yalnız bırakmış olabilirim, çok kırmış olabilirim, ama Mommy, sen hiç bana güvenmeyi denemedin ki, hep başkalarını soktun aramıza. Hep bir duvar ördün. Hep başkalarının yardımına güvendin, hep başkalarından yardım istedin. Sonunda ne kendine yardım edebildin, ne bana; ne de benim sana yardım etmeme izin verdin.

Suçlusun Mommy. Kesinlikle söyleyebileceğim tek şey bu. Sana bir çok son şans verdim, değerlendirmedin hiçbirini. Hatta değerlerini bilemedim. Dedim sana Mommy, ben her zaman olmayabilirim yanında eğer böyle davranırsan, değiştirmedin hiç bir şeyi iyi yönde. Aksine sürekli biraz daha sıkıntı biraz daha sıkıntı.

Kusura bakma Mommy, kaçmam lazım. Eskiden olsa Daddy'e sığınırdım, onu aldın elimden. Artık ikinizden de kaçıyorum. Ne Mommy ne Daddy yoksunuz artık.

Açık kapı bırakamıyorum size, çok bıraktım daha önce, artık örümcek ağları var üstlerinde. Ama hala isterseniz minicik bir aralık var geçebileceğiniz, sizin kararınız kullanıp kullanmamak. Ama lütfen zarar vermeyin bana daha fazla. Umarım en azından o kadarcık sevgi kalmıştır içinizde bana karşı.

Ben hatalı olabilirim, ama hatam Daddy'yi ve Mommy'yi sevmek değildi. En azından bundan eminim.

22 Nisan 2010 Perşembe

Kedi

Kedi ruhluyumdur. Ben böyle dedikçe, etrafımdakiler iyice kedi demeye başladılar. Ben de, sevgi arsızı biri olup çıktım işte. Ama gel gör ki, gelemem dışlandığım ortamlara, sevilmediğimi hissettiğim yerlere. Kalkar giderim ama koşmadan.

Yaklaşık bir 10 dakika önce, hani her zaman güvenle sığınabileceğimi düşündüğüm bir limanımı kaybettim. Elimde tutma şansı verildi bana sağolsun(!), ama dedim ya bu kedi bi garip. Hissetti artık o limanın huzurunun geçmişte kaldığını... Hissetti artık limanın kapılarının ona kapalı olduğunu... Ve güle güle dedi limana kedicik içinden göz yaşları içinde.

Bu kadar mı kötü bir canlı kedicik? Çevresindeki insanlar bir bir uzaklaşıyorlar. Yapabildiği sadece izlemek, hatta bazen çıkmalarına yardımcı olmak, bazen de hayatından zorla çıkartılmalarına izin vermek.

Bencil bir kedi aslında bu. Düşünmez pek çevresindekileri. Bir kaç kişi hariç. Zaten hep onlar yaralarlar bu kediyi, Darbe üstüne darbe indirerek yere yıkarlar kediyi. İşin ilginç yanı kedi artık kalkamıyor yerden, ama daha kimse farkına bile varmadı. Kedi bencil ama etrafındakiler ondan bencil.

Üzgün kedi, sığıncak bir ev arıyo kendine. Huzurlu sandığı evinde huzur yok çünkü. Ordaki insanlar gerçekten sevmiyorlar onu. Ve merak ediyor kedi, kim beni gerçekten seviyor? Sözler anlamsız, hareketler anlamsız. Peki düşünsene sevgili kedi, ya seni gerçekten seviyorlarsa? Bir kez daha güvenir kedi. Bir kez daha yaralarını onarıp ayağa kalkmaya çalışır.

Bu defa da başarılı olabilecek sanırım kedi. Peki kaç defa daha? 9 candan kaçı gitti kaçı kaldı acaba?

Belki de kaçmalı kedi, çevresini değiştirmeli. Kendine yeni yuvalar bulmalı. Ya kimse kabul etmezse kediyi?

Yalnızlık daha kötü olamazki şimdiki durumdan... Umut ışığı yanar o zaman kedinin gözlerinde, aynı zamanda kalbinde bir acı hisseder. Biraz daha taşlaşmıştır kalbi, o ağırlık yapmaktadır kediye. Fazla umursamaz kedi, çünkü, yeni maceralar onu beklemektedir. Ama önce eskiyle yüzleşip, kötü kalpli kurdu defetmesi gerekiyor bu kedinin.

Not: 2 saat düşündüm yayınlasam mı yayınlamasam mı diye... Daha ne kadar kötüye gidebilir ki işler?

Gitmeden bunlara da bir bak